16 Kasım 2011 Çarşamba

dinlen bir nefes al

Jehan Barbur'dan bir şarkı:
http://fizy.com/#s/1f1pbk

yoluma yolundan akıp giderim
yüzüne içimden bakıp eririm
sözünü sesinden tanır bilirim
özüne gözünden akıp gelirim

dinlen bir nefes al koynumda
aşkın durulup, yüreğin susunca giderim

8 Kasım 2011 Salı

18 Kasım Hindi Zahra konseri..


Paris treninde pencereden dışarıyı seyrederken şarkılarını dinleyip durduğum o güzel yolculuğa atfen..

7 Kasım 2011 Pazartesi

deniz kokusu getiriyorum

yine gece bıkkınlığı
yine sabah telaşlarına alışmak için
deniz kokusu getiriyorum

1 Kasım 2011 Salı

Jacques Prévert- Edip Cansever


http://fizy.com/tr#s/1suuaf

Déjeuner du matin      
Il a mis le café
Dans la tasse
Il a mis le lait
Dans la tasse de café
Il a mis le sucre
Dans le café au lait
Avec la petite cuiller
Il a tourné
Il a bu le café au lait
Et il a reposé la tasse
Sans me parler
Il a allumé
Une cigarette
Il a fait des ronds
Avec la fumée
Il a mis les cendres
Dans le cendrier
Sans me parler
Sans me regarder
Il s'est levé
Il a mis
Son chapeau sur sa tête
Il a mis son manteau de pluie
Parce qu'il pleuvait

Et il est parti
Sous la pluie
Sans une parole
Sans me regarder
Et moi j'ai pris
Ma tête dans ma main
Et j'ai pleuré

Jacques Prévert

KAHVALTI

Fincana
Kahveyi koydu
Kahveye
Sütü koydu
Sütlü kahveye
Şekeri koydu
Kaşıkla
Karıştırdı
Sütlü kahveyi içti
Fincanı yerine koydu
Benimle konuşmadan
Bir sigara
Yaktı
Dumanlarıyla
Halkalar yaptı
Külleri
Kül tablasına döktü
Benimle konuşmadan
Yüzüme bakmadan
Yerinden kalktı
Şapkasını
Başına koydu
Yağmurluğunu
Sırtına geçirdi
Yüzüme bakmadan
Hiç konuşmadan
Yağmur yağıyordu
O yağmurda
çekip gitti
Ben de
Kapatıp avuçlarımı yüzüme

Ağladım ağladım.

(çeviri: Tahsin SARAÇ)


.....

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu

Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu 
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.

Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.

Edip Cansever